Görevi ihmal suçu yargıtay kararları
Hem / Juridik, Samhälle & Myndigheter / Görevi ihmal suçu yargıtay kararları
Bu soruların cevapları, birçok kişinin kafasını karıştırmaktadır. Bu nedenle, görevi kötüye kullanma cezası alan memur, yargılama sonucunda aldığı cezanın kesinleşmesiyle birlikte mesleğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. Zira 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre, kasıtlı bir suçtan belirli bir sürenin üzerinde hapis cezası almak memuriyete engeldir.
İcra Müdürlüğünün 2005/5022 sayılı dosyasının haciz işlemi sırasında meydana gelen olayda, kendisine hakaret eden ve görevini yapmasını engelleyen Av. U. U. ile onun müvekkilleri M.A.H., D.H., Y.V.D., M.Ö.ve D.S. haklarında, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına 05.04.2005 tarihli dilekçe ile yaptığı şikayeti konusunda, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 2005/16307 sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü soruşturma sonunda herhangi bir işlem tesis etmediğinden bahisle, Şişli Cumhuriyet Başsavcı Vekili S.
U. hakkında şikayetçi olmuş ise de, yapılan araştırmada anılan soruşturmaları Şişli Cumhuriyet savcısı A.Ş.’in yaptığının tespit edildiği,
Adalet Bakanının “olur”uyla, Şişli Cumhuriyet savcısı A.Ş. hakkında 12.02.2010 tarihinde soruşturma izni verilmesi üzerine, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığınca 02.09.2010 tarihli iddianame ile şüphelinin eylemine uyan 5237 sayılı TCY’nın 257/2.
Yargıtay, bu konuda önemli bir ayrıma gitmiştir.
Örneğin, mahkeme tarafından kısıtlı bir kişiye malvarlığını yönetmesi için atanan vasi, TCK’nın bu maddesi anlamında bir kamu görevlisi sayılmaz. Her devletle ilişkili görev, bu tanıma girmez. Aksi takdirde, suç zamanaşımına uğrayarak sorumlular cezadan kurtulabilirler.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre, görevi ihmal suçu için zamanaşımı süresi 8 yıldır.
fıkrası; suç tarihi itibarıyla “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiş iken, maddede 08.12.2010 gün ve 6086 sayılı Yasa ile değişiklik yapılarak “kazanç” ibaresi “menfaat”, “altı aydan iki yıla kadar” ibaresi “üç aydan bir yıla kadar” biçiminde değiştirilmiştir.
Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlüğüne göre ihmal; yapmama, savsama anlamına gelmektedir.
Gecikme ise; işin, yapılması gereken zaman geçtikten sonra yapılmasıdır.
Madde metninden de anlaşılacağı üzere kamu görevlisinin, yapmakla görevli olduğu işi yapmaması veya yasaya göre yapılması gereken biçimde yerine getirmemesi ya da geciktirmesi suç sayılmıştır.
Ancak bu suçun oluşması için sadece göreve aykırı bir davranış yeterli değildir. Bu da kamu görevlilerinin daha dikkatli ve sorumluluk sahibi hareket etmelerini sağlayarak, toplumun hak ve özgürlüklerini koruma yolunda önemli bir adım olarak kabul edilebilir.
Görevi İhmal Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları
Görevi İhmal Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları
Görevi ihmal suçu, kişinin kendisine verilen görevi ihmali sonucu meydana gelen zararlardan dolayı cezalandırıldığı bir suç türüdür.
(Örn: Bir şikayet dilekçesini keyfi olarak işleme koymamak.)
Yargıtay, görevi ihmal suçlarına ilişkin verdiği kararlarda, kişilerin görevlerini ne şekilde ihmal ettikleri, bu ihmallerin sonuçları ve tazminatlar konusunda önemli determinasyonlar yapmaktadır.
Dolayısıyla, görevi ihmal suçu ile ilgili Yargıtay kararları kişilerin bu suçtan dolayı alabilecekleri cezaları ve tazminatları öğrenmek adına oldukça değerlidir.
Görevi ihmal suçu davalarında Yargıtay kararlarının dikkate alınması gerekmektedir, çünkü bu kararlar benzer durumlarda alınabilecek olan ceza ve tazminat miktarları hakkında önemli bir referans teşkil etmektedir.
Görevi İhmal Suçu Şikayet Dilekçesi
Görevi ihmal suçu şikayet dilekçesi, kişilerin kamu görevlileri hakkında ihmal ettikleri görevleri nedeniyle yargılanması için başvurduğu bir hukuki süreçtir.
maddesinin 2. AÇIKLAMALAR : 1- [Tarih]'te, [ilgili kamu kurumu]'na [yaptığınız başvurunun veya işlemin konusu] amacıyla müracaat ettim. Üstelik görevi ihmal suçunda zamanaşımı süresi ne kadardır? Ceza Dairesi- Esas No:2013/4857,Karar No:2014/11388)
Sanık İstanbul’da avukat olarak kamu görevini yapmaktadır.Sanık bir yargılamada küçük bir çocuğa zorunlu müdafii olarak baro tarafından atanmıştır.Sanık avukat mazeretsiz olarak yargılamada 4 duruşmaya katılmayarak çocuğu hukuki yardımdan mahrum bırakmış ve çocuğun mağduriyetine sebep olmuştur.Bu sebeple sanık avukatın görevi ihmal hareketiyle görevi kötüye kullanma suçuna sebebiyet verdiğinden cezalandırılması gerekir.( Yargıtay 4.
maddesi uyarınca cezalandırılması için kovuşturmanın açılmasına karar verilmesinin talep edildiği, Beyoğlu 2. Genel ve tamamlayıcı (sussidiar) nitelikte bir suç tipi olan görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin yetkilerini keyfi bir şekilde kullanarak kişileri mağdur etmesi, kamuya zarar vermesi veya üçüncü kişilere haksız menfaat sağlaması gibi geniş bir yelpazedeki eylemleri kapsar.
Görevi Kötüye Kullanma Suçunun Tanımı ve Yasal Dayanağı (TCK 257)
Bu suç, “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiş olup, iki temel hareket biçimiyle işlenebilir: icrai (yapma) ve ihmali (yapmama).
Kanun Metni ve Gerekçesi
TCK Madde 257 – Görevi Kötüye Kullanma:
(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
…
Kanun metninin tamamına Mevzuat.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Maddenin gerekçesinde, kamu görevlisinin sahip olduğu yetkileri, kanunun çizdiği sınırlar dışına çıkarak keyfi bir şekilde kullanmasının önlenmesi ve dolayısıyla kamu idaresine duyulan güvenin korunması amaçlandığı belirtilmiştir.
TCK m.